Gündem - 15.01.2018
17:26
Kadınlara dokununca
bozulan abdest yetim hakkına dokununca neden bozulmuyor ?
Neden
Kur'an-ı Kerim'de tam 292 yerde geçen HAK kelimesini kimse terennüm etmiyor?
Neden
Kur'an-ı Kerim'de tam 130 yerde "salat" geçmesine ve 8-10 yerde
"nüsuk" olarak tarif edilmesine rağmen tüm mealciler salat kavramını
"namaz" olarak çevirmiş?
peygamberlere
biat bile şartlı iken ( Mümtehine 12) neden büyük bir çoğunluk şeyhine,
liderine, partisine sorgusuz, sualsiz teslim olmuş durumda ?
Neden
cennetle müjdelenen (!) on sahabe arasında Hz Ebuzer, Hz Bilal yok ? Neden
İslam tarihi Hz. Peygamber'in vefatından sonra neden hep iktidar savaşlarıyla
dolu?
Neden cami,
Kur'an kursu, dindar sayısı arttıkça bizim imanımız ve teslimiyetimiz azalıyor
?
Neden Sahabe
elindeki Kur'an yaprakları ile dünyaya meydan okurken bu din bugün 2 milyar
inananı ile gadre uğradı ?
Çoğunluğu
demokrasi, doğruluk, hak, hukuk sananlar..... Hz.Lut ve Hz Nuh'un çevresinde
kaç kişi vardı? Hz İbrahim neden tek başına idi ? Çoğunluk neredeydi?
Arı bal
yapmam, Güneş doğmam, Gece kararmam, Kış üşütmem, Gündüz ışıtmam, Koyun süt
vermem, İnek et vermem diyebilir mi ? Peki herşeyin hizmetine sunulduğu insan
ona verilen AKIL nimeti ile Rahman'ın halifeliği görevinden neden kaçar ? Neden
yukarıda saydıklarım ve bu konuda binlerce örnek verebileceğimiz Sünettullah'ta
hiç bir varlık reddetme imkanına sahip değilken insan kendine sunulan bu
"özgürce" seçim hakkını kendi aleyhine kullanmaktadır!
İbadet
denilince hepsi birbirine karıştırılarak, namaz, oruç, abdest, camiye, kiliseye
veya havraya gitmek, günah çıkartmak, yağmur duasına çıkmak vs. akla geliyor.
Neden din denilince akla hak, hukuk, adalet, işgaller, zulümler, tecavüzler,
yoksulluk, yolsuzluk, sokak çocukları, özürlüler, açlar, susuzlar, giderek
artan boşanmalar, dağılan aileler, işsizler, zam, zulüm, işkence, plansız
şehirleşme, trafik, gecekondu, sanat, edebiyat, şiir, felsefe, müzik, sinema,
tarih, tabiat, uygarlık vs. vs… gelmiyor.
İslam tek ve
HAK din değil mi?
Öyleyse bütün
iyilik ve güzellikleri Müslümanların yapması gerekmez mi? Peki; bilim,
teknoloji, sağlık, sanat, adalet ve insan haklarındaki güzellikleri niçin biz
değil de Yahudi ve Hıristiyanlar yapıyor? Onlar birlik ve barış içinde
çalışırken biz niçin sürekli birbirimizle uğraşıyoruz. Yoksa bizim dinimiz
doğru din değil mi? “Ne demek olur mu bizim dinimiz İslam tabii ki tek din ve doğru
din diyorsanız o zaman kendimize sormamız gerekmiyor mu? Niçin her halimizle
dinimizi yalanlıyoruz?
NEDEN ? Bizim
gibi ülkelerde siyasetin girdiği yerden akıl, mantık, basiret, feraset, ahlak,
vicdan ve iman çıkıp gidiyor geriye sadece hırs, öfke, kin, nefret ve düşmanlık
kalıyor!..
Din
"insan için" gönderilmiştir! Dinidarlar ise insan "din
için" gönderilmiştir zannediyorlar! Din "insanı korumak ve mutlu
etmek" için gönderilmişken dinidarlar NEDEN "dini korumaya ve dini
mutlu etmeye" çalışıyorlar!..
Şu ateşe
dayanıklı kefen üreten din bezirganları neden üşüyen çocuklara sıcak tutan
elbiseler üretemiyor ?
Her gün
onlarca cenazeye rağmen, sönen onca ocağa rağmen, dağlanan onca yüreğe rağmen
bu kanın durması ; huzur ve sükunetin gelmesi, barışın tesis edilmesi adına ;
ASIL ADI BARIŞ OLAN VE KENDİNİ BU DİNİN TEMSİLCİSİ SANAN ne Diyanet, ne
herhangi bir cemaat , ne bu amaçla kurulan STK lardan ve ne de herhangi bir
tarikatten neden bir ses çıkmaz?
NEDEN ? İslam
“gönül kazanma” diniyken “haşlama ve dışlama” dinine dönüştürüldü! “Gönül
alması” gereken İslam korku saldı! Sevdirme dini “Haddini bildirme ve sindirme”
dini oldu! “Sevgi gösterisi” olması gereken din “Gövde gösterisi” oldu ve din
olmakla hiçbir ilgisi kalmadı!..
Tamam kardeş
şeyhinin bir anda bir yerden diğer bir yere uçtuğunu aynı anda birkaç yerde
olabileceğini söylüyorsun da, Hz. Muhammed (s.a.v) neden Mekke’den Medine’ye
giderken mağarada üç gün saklandı bir yere uçamadı!? Neden Hz. Musa suda
yürüyemedi denizin yarılmasını bekledi ya da Yakup Peygamber neden bir anda
oğlu Yusuf’un yanına, kuyuya gidemedi?
Ku'ran
denilince dinidarların aklına Allah'ın insanlığa mesajı ya da bize sunduğu
hayat tarzı değil ölü kitabı, mezar kitabı, mevlit kitabı ya da dua kitabı akla
geliyorsa!
Hatta Kur'an
denilince akla ahenkli biçimde okunan ve mest olunan bir şiir veya şarkı akla
geliyorsa! Kuran'ın ilahi bir mesaj ve yasa kitabı olduğunu bilen ilahiyatçılar
ve tarikatlar ise O'nu uygulamaktan çok; O'nun üzerinden bir paye ve konum
kazanma yoluna gitmişlerse!
Neticede on
dört asırdan beri Kuran'ın ne olduğuna karar verememiş bir Müslümanlık
,Yaratan'ı zerre kadar önemsemeyen O'na inanmayan ama inanıyormuş gibi yapan
bir gruptan başka bir şey değilse!
NEDEN ve
KİMDEN ŞİKAYETÇİYİZ ?
Evliyalar,
ermişler vs… için anlatılan kerametlerin Kur’an’da anlatılan peygamber
kıssalarının bilmem kaç katı olduğunu düşündünüz mü ? Kalabalıklarıyla övünen
bir “sürü” taraftarı var diye sevinen cemaatlerin ve tarikatların kan ağlayan
İslam coğrafyasına koştuklarını gördünüz mü ? Veya onları kurtarmaya gelen
evliyaların neden hapishanelerde mahkum edilen ve tecavüze uğrayan Müslümanları
kurtarmaya girmiyorlar ?
İslami zihin,
bilgi ister, evrensel bakış ister, bağımsız düşünme yeteneği ister ve en
önemlisi de biraz da bunları elde ettirecek akıl ister... Ezberi olan, Bir
fikre körü körüne bağlı olan, Geleneksel anlayışından ödün vermeye yanaşmayan,
Geleceği yorumlamaktan korkan, Yaşadığı olumsuzlukların nedenini arama
zahmetine girmeyen, Kendi öğretisinin dışında bir yorum getirenleri lanetleyen
ve aşağılayan, öğretisindeki kusurları örtmek için bin bir bahane uydurmayı
adet haline getirenlerin, "Her şeyimiz iyi de biz ve bizim gibi olanlar
niye böyleyiz?" sorusunu kendine bir defa bile sormamış olanlar ve bu
bağlamda neden-sonuç ilişkisini yaşam tarzı olarak benimseyemeyenler bu
davetimizin muhatabı değillerdir.
TÜRKİYE
İLAHİYATÇILAR BİRLİĞİ
Kaynak: http://www.millivicdanhaber.com/turkiye-ilahiyatcilar-birligi-nden-aciklama--93