Kızılderililer için kuş tüyleri, büyülü koruyuculardır, savaşçıların başlarını, kalkanları süslerler ve insanı kötü ruhlardan, kabuslardan korurlar.
Mitolojik inançlarda kuş tüyü
Kuş tüyü; eski Mısır, Maya, İnka, Amerika kızılderilileri ve Asya Şamanizmde özel yere sahiptir; sembolik ve şifa verici öneme sahiptir.
Tanrıların, kralların ve kahramanların otorite ve güç sembolü olarak kullandığı tüyler; kuş sembolimiyle de ilintilidir. Gerçeğin, doğruluğun, ilâhî adaletin, hafifliğin ve göğe yükselme kuş figürleri ve kuş tüyleri ile sembolize edilir. Hiyeroglif yazısında hafiflik, yükseklik, uçuş kelimeleri tüyle oluşturulmuştur.
Kuş tüyü, Mısır inançlarında Tanrıça Maat ile özdeşleştirilir.
Beyaz tüy Tanrıça'nın sembolüdür. Ölümden sonra günah ve sevapların ölçümünü gösterem Mısır Hiyerogliflerinde tüy dikkat çekici bir rol oynar. Bir kefesinde ölünün kalbi, diğer kefesinde tüy bulunan terazi vardır resimlerde; ölen kişinin, dünyada günahlarının mı, sevaplarının çok olduğu tüyün ağırlığı ile ölçülür. Öte yandan karanlığın gerçeği gizlediğinden hareketle, tüy, gerçeği ortaya çıkan ışık sembolü olarak da görülür.
Tüyün ışığı sembolize etmesi inancına kızılderililerde de rastlanmaktadır. Tıpkı İnka ve Maya uygarlıklarındaki şeflerin başlıklarında da olduğu gibi Amerika kızılderilileri şeflerinin bol tüylü başlıkları da güneşi simgeler. Tüy, kızılderililer de şeflerin yanısıra, şamanların başlıklarında ve giysilerinde de yer alır. Kuzey Amerika kızılderilileri kartal kemiğinden çıkarılan düdük sesi eşliğinde icra ettikleri "güneşe bakan dansları"nda kartal tüyü kullanırlar.
Kartal tüyü kullanımı Asya Şamanizmi'nde de mevcuttur. Asya samanları, özellikle Samoyed ve Altay şamanları başlığına kartal veya kuğu tüyleri takarlar. Moğol şamanları da omuzlarında kanatlar bulunan bir giysi giyer. Kartal tüyü kullanımı Hititler'de de mevcuttur. Hitit bayram-larındaki adetlerden kartal tüyü ile su serpmeydi. Tüy, şamanın "uçuş" denilen trans deneyiminde sık sık rastlanan bir öğedir, şa törenlerinde de kullanılır.
Çin mitolojisinde tüy, "göğe yükselme" "ölümsüzleşme" sembolüdür.
Hint mitolojisinde yılanlar ırkının düşmanı olarak tanımlanan Vishnu-Puranalar "kuş tüylü ırk" olarak dikkar çeker.
Afrika ve Okyanusya yerlilerinde ve diğer birkaç mitolojide tüy boy gösterir.
James Churchward'ın Yitik Mu uygarlığı ile ilgili iddialarında tüy sembolünün kökeni kayıp Mu'da hüküm süren MU Uygarlığına dayandırılır... Yeni çağ efsanelerinin doğurduğu bu iddaları James Churchward; şu sözlerle izah etmeye çalışır: "Mu'da kraliyet tacını ve rahip-kral Ra-Mu'nun başlığını üç tüy süslerdi. Bu üç tüye Uygurlar'da da rastlanır. Mu'da sarı tüy kraliyet üyeleri, mavi tüy rahiplik kurumu, kırmızı tüy ise ordu üyeleri ve soylular içindi. Tüy takma alışkanlığını atalarından miras olarak almış bulunan Kuzey Amerika kızılderilileri savaşa gitmeden önce tüylerin uçlarını kırmızıya boyarlar. Tüyün Mu dilindeki karşılıkları ku, kuk ya da kukum idi ki, Mayalar'ın ilahı Kukul-Kan "tüylerle kaplı yılanların Efendisi" anlamına gelir...."
Türk İslam mitolojisinde tüy, kalem ile birlikte kelamın ifadesi olarak dikkat çeker.
KUŞ TÜYÜ ŞİFASI
Şifa malzemesi olarak kullanılan doğal maddeler,tıpkı kutsal çubuk gibi,içerdikleri özel ruhsal niteliklere göre seçilirler. Örneğin kuş tüyü, kuşun, hava akımındaki küçücük farklılıkları kolayca seçebilmesine yarayan bir duyarga gibidir .Buna benzer şekilde, bir Şifacı Şaman da iyileştirme törenlerinde tüyleri kullanırken enerjiyi hissedip, yönlendirebilir. Tüylerin hava ve rüzgarla bağları olduğundan ve kuşların uçmasını sağladığından ötürü bunlar, kutsamaların ve duaların ta Yüce Ruh'a kadar taşınmasında da kullanılır.
Popüler imgelemede, hiçbir hayvan tılsımı, Kızılderili kültürüyle kuş tüyü kadar bağıntılı değildir. Tüylü başlıklarıyla yaşlılar ya da başında tek bir tüy taşıyan bir savaşçı, dünya kültürünün arşetipik imgeleri olmuşlardır. Ancak bu tüylerin birer süs olmaktan öte anlamları vardır. Tek tek veya toplu olarak kullanılan tüyler, fiziksel ya da ruhsal bazı başarıların belirtisidirler. Bu özellikle kartal tüyleri için geçerlidir.
Kartal, Kızılderili geleneklerinde kuşların en asili ve ruhsalı olarak kabul edilirdi ve kartal tüyleri, Kızılderililerin dans kostümlerinde başlık olarak kullanılırdı. Kullanıcı kendisini böyle büyük bir kuşla özdeşleştirdiğinde, en yüksek ruhsal güçle de özdeşleştirmiş olurdu.
Tüyler, büyülü koruyucular gibi iş gören fetişleri ve kalkanları süslemekte kullanılırdı. Çağdaş bir Crow Şifacı Şamanı olan Thomas Yellowtail (Sarıkuyruk), büyülü bir tüyle Vietnam'a savaşa giden genç bir Crow Savaşçısı için şöyle der:
"Tıpkı eski günlerde savaşçıların savaşırken taşıdıkları şifa gibi..."
Genç adam, yoldaşları öldürülmesine rağmen hiç yara almadan kurtulmuştu!!
DÖRT YÖNÜN ŞİFA TÜYLERİ
(KARTAL TÜYÜ-BAYKUŞ TÜYÜ-KUZGUN TÜYÜ-ŞAHİN TÜYÜ)
Bir tüy içerdiği büyüsel özelliklere bağlı olarak belirli bir amaç için seçilir. Bu da tüyün alındığı kuşun ruhsal özelliklerine bağlıdır. Terleme Kulübesinde Kartal Tüyü Doğuya, Baykuş Tüyü Güneye, Kuzgun Tüyü Batıya, ahin Tüyü de Kuzeye olmak üzere,dört ayrı kuştan alınan dört tüy dört yöne doğru yerleştirilir. Bu tüyler, Terleme Kulübesinin arınma ve dua için güçlü bir yer olmasına yardım etmek üzere ,titizlikle orkestra edilmiş bir enerji simyası yaratarak, dört yönün sembolik özellikleriyle tınlar.
KARTAL TÜYÜ
Kartal,gözleri çok keskin ve çok yükseklerde uçabilen bir kuştur. Bu nedenlerden dolayı,dualar onunla Yüce Ruh'a kadar taşınabilir. Şifacı Şamanların, Şeflerin ,Savaşçıların bir onur madalyası gibi taktıkları Kartal tüyleri Kızılderili kültürünün en bilinen işaretidir. Doğu'nun Ruhsal Koruyucusu olan Wabun altın kartalla temsil edilir. Onun altından tüyleri, gün doğumunun ışıklarını ve her günün yeni bir başlangıç olduğunu söyleyen bilgeliği temsil eder.
BAYKUŞ TÜYÜ
Bazılarının "Ölüm Belirtisi" diye korktukları baykuş; bilgelik, algı ayırt etme ve hileyi anlama özelliklerinin öğreticisi olarak düşünülür. Baykuşlar, güçlü birer düş görü getiricisidirler. Tüyleri başka kuşların tüyleriyle karışmamalı ve sorumsuzca kullanılmamalıdır çünkü Şifaları çok güçlüdür. Kırmızı bir beze sarılan baykuş tüyü şifasının, böylece diğer enerjilerden uzak tutulacağından ve etkisini koruyacağından söz edilir. Bazı Kızılderililer baykuş tüyüne dokunmazlar. Kadim dişil gizemlerle ilişkili olduğundan, Şifasının çoğu gizlidir. Eğer yanıt istiyorsanız, baykuş tüyünün kullanıldığı törenlere katılın ama alacağınız yanıtlar yüzünden değişmeye de kendinizi hazırlayın. baykuş paradoks ve gizin; yaşam ve ölümün ,dinlenmenin, dişilğin, karanlığın ve bilinmeyenin öğretmenidir.
KUZGUN TÜYÜ
Hemen hemen bütün Kızılderili halklarının kara tüylü kuzgun hakkında efaneleri vardır.Bu öykülerin çoğunda kuzgun, başlangıçta beyaz tüylüdür ancak ceza ya da tehlikelerin sonucunda rengi değişir. Birçok öyküde kuzgun, insanoğluna bir biçimde yardım etmekteyken renk değiştirmesiyle resmedilir. Bazıları için uğur, bazıları için uğursuzluktur. Bazıları onları kara yağmur bulutlarının getiricisi olarak anarken, bazıları ise onları bu bulutları uzak tutmaktan sorumlu tutar. Doğa ile insan arasındaki "dengenin kuşu" olarak düşünülür. Tüyleri doğal dünya ile daha bütünsel bir ilişki kurmayı başarmak için kullanılabilir
ŞAHİN TÜYÜ
Kartal gibi şahin de uzakları görebilme ve yükseklere uçabilme yeteneğiyle bilinir. Bu nedenle "Ruhun Habercisi" olarak adlandırılır. Kızılderililer için kırmızı kuyruklu şahin özel bir önem taşır. Pueblo'lar onlara "Kırmızı Kartallar" derler. Tüyleri, aynen kartalda olduğu gibi, iyileştirme törenlerinde kullanılır. Güneybatı Amerika halkları şahin tüylerini yağmur getirmek için kullanırlar. Şahin Şifası; uyumu, açık görüşlülüğü, uzak görüşü, liderliği, temkini ve iyimserliği öğretir.
DİĞER TÜYLERİN RUHSAL ÖZELLİKLERİ
Ay ile özdeşleştirilen dalgıç kuşunun tüyleri yaratıcılık ve delilik getirebilir. Dalgıç kuşları sadece bir mevsimlik çiftleşme için değil de ömür boyu bir arada olduklarından dolayı sadakatin de sembolüdürler.
Tepeli Akbaba, çöpçü olarak anılır. Akbaba tüyleri, negatif enerjileri atmak için kullanılabilir.
Kar Kazı Tüyü , denge ve birlik getirebilir.
Karga Tüyü, büyülü güçlere danışmak içindir.
Kuğu Tüyü, süptil dişil enerjileri getirir.
Papağan Tüyü, canlı renkleriyle eğlenceyi ve harikaları getiricidir.
Hindi bazen "Yer Kartalı" ve "Hediye Dağıtıcı" olarak adlandırılır. Kartalın ruhsal düzeyde sağladığını, o da fiziksel düzeyde sağlar. Hindi tüyleri bolluğu artırmak için kullanılabilir.
Bir iyileştirme kuşu olan küçük arıkuşu , berraklığı ve bir şeylerin "Bir şeylerin kalbine girmeyi" temsil eder. Onun tüyleri eski yaraları temizlemek ve eski sorunlara yeni çözümler getirmek için kullanılabilir. O, insanlar arasındaki bir yarayı kapatabilir. O, bir cesaret ve azim öğretmenidir.
Ağaçkakan bir davulcudur. Böcekleri dışarı çıkarmak için ölü ağaç dalları üzerinde davul çalar. Onun kan kırmızısı tüyleri, Savaş Ruhlarıyla özdeştir. Dua sopaları üstüne takılmış kırmızı tüyler, insan ya da ruhsal düşmana karşı savaş adağı gibi düşünülür. Ağaçkakan müzik, eğlence, beslenme, cesaret ve koruma öğretir...
TÜYLER, ŞİFA MALZEMESİ OLARAK NASIL KULLANILIR?
Kızılderili olmayan insanların kendilerini tüylerle donatmaları genelde hoş görülmez.
Bir Doğan ya da Şahin Tüyü arabanın güneşliğine konulduğunda görüş gücünü artırır ve koruma sağlar. Şapkadaki ya da küpedeki tüy ruhsal bir niyetle kullanıldığında ,kozmetik amaçlı olmaktan çıkar. Belirli tüyleri kullanıp onlara odaklanarak belirli düşüncelere dalmak, iyi sonuçlar doğurabilir. Örneğin , eğer ruhsal iç görüye ihtiyacınız varsa kartal tüyüne odaklanarak meditasyon yapabilirsiniz. Eğer daha pratik bir yardıma ihtiyacınız varsa, hindi tüyü taşıyabilirsiniz.
Şimdi, Tüy şifasının en basit uygulamalarını görelim.
BİR "ŞİFA TÜYÜ" BULUNUR
Elbette siz kaplumbağa Adası İnsanlarının geleneksel olarak kullandıkları türden egzotik kuş tüyleri bulamazsınız ama bu engeli bir fırsata dönüştürmek hiç de zor değildir. Kendi yörenizdeki kuşları öğrenin. Belki bir süre sonra, belirli bir kuşun şarkısını duyacaksınız ya da çok ilginizi çeken bir kuş tüyü bulacaksınız. Belki rüyanızda bir kuş görecek, belki de yolda ya da ormanda ölü bir kuş bulacaksınız. Bu tüy size hangi yolla gelirse gelsin, onu hafifçe suyla yıkayınız. Kuş tüyleri yağsız olduğu için zor bozulurlar. Eğer bu tüy ikiye ayrılmışsa, küçük bir tüy bulup ona yapıştırın. Bu, onun gücünü her zaman koruyacaktır, aksi taktirde gücü dağılacaktır.
Sadece yukarıda adları anılanların değil bütün kuşların kendilerine özgü Şifa güçleri vardır. Mutlaka sizin bölgenizde de bunları ifade eden eski gelenekler, inanışlar vardır.
BİR "RÜYA BOHÇASI" BAĞLAMA
Kızılderili inançlarına göre; "Rüya Bohçası" rüya görmeye yardımcıdır. Bir ip veya cisimle bir araya getirilen çeşitli tüyler, bir bezin içine konur ve uyurken başucuna yerleştirilir. Gece kuşu olan baykuşun düş alemiyle bağlantısı vardır; dolayısıyla onların tüyleri rüya bohçasında sık sık kullanılır.
"Ruhun Habercisi" olan şahinin tüyleri de bu amaçla kullanılabilir. Rüya Bohçası, ihtiyacı olan şifayı insana çekebilen bir çeşit ruhsal mıknatıs olarak kabul edilir.
DREAM CATCHER: DÜŞ KAPANI (RÜYA YAKALAYICI)
Kızılderili inançlarına göre; rüya yakalayıcılar, kötü rüyalardan ve kötü ruhlardan korur.
Rüya Yakalayıcıların diğer ismi ile Dreamcatcher'dır. Bunların türlü çeşitleri vardır, en yaygın olanı duvarlara asılan içi örümcek ağı şeklinde ve kenarlarından tüy sarkanlarıdır.
Düş kapanı, ipler bir çembere dolanarak örülür. İpler ortası boş file gibi ağ şeklinde örülür. Çemberin etrafındaki ağlar, 8 noktada buluşur. Halka örümceği temsil eder. Ortasından aşağıya bir tüy de sallandırılır. İyi düşünceler yolunu tüylerin hareketine göre bulur.
Efsaneye göre; ilk düş kapanını bir bilge ruh örmüştür. İktomi (Bilge) örümceğe dönüşerek bir ruhani liderin rüyasına girmiş. Adamın söğüt ağacından yapılma çemberini almış ve ağ örmeye başlamış. Örerken de dünyada iyi ve kötü şeylerin bir arada var olduğunu bu kapanın arzularını ve isteklerini tutacağını kötü düşünceleri kovacağını söylemiş.
Düş kapanı, rüyaları yakalayan inancının temelinde kötü ruhlar vardır. Eski ruhlar büyük kutsal gücü ellerinde tutarlar ve geceleri uçarlar. Bunların kötüleri uyuyanlara musallat olur. O ruhlar gelmeden önce, uyuyanları güvende kılmak için şamanlar, özel bir ağ örer ve uyunulan yerin üzerine asarlar.
Kızılderili inançlarına göre kızılderililer rüya yakalayıcıları yeni doğan bebeklerin başucuna koyarlarmış. Rüya yakalayıcının orta kısmındaki örümcek ağı şeklindeki bölge kötü rüyaların geçmesini engellermiş ve bebeğin kötü rüya görmesi engellenirmiş..
Kaynak: Kızılderili Bilgeliği - Wa'Na'Nee'Che', Dennis Renault & Timoty Freeke / kizilderili.net / mistikalem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderene aittir.