Taşınmaz üzerinde bir alacağı temin etmek üzere ipotek tesis edilmiş olması, taşınmaz malikinin bu taşınmaz üzerinde malik sıfatı ile haiz olduğu tasarruf haklarını sınırlamaz. Bu nedenle ipoteklide olsa taşınmaz, Medeni Kanun hükümlerine göre üçüncü kişilere devir ve temlik edilebilir.
İpotek yükü satın almakla birlikte yeni malike geçer. İpotekli taşınmazın devri, aksi kararlaştırılmadıkça borçlunun sorumluluğunda ve güvencede bir değişiklik yapmaz. Ancak yeni malik taşınmazı satın alması nedeni ile yalnızca ipoteğin paraya çevrilmesine katlanmakla yükümlü olur. Yeni malikin taraflar arasında mevcut borç-alacak ilişkisi nedeni ile kişisel sorumluluğu yoktur. Tek sorumluluğu ayni olup, taşınmazın değeri ile sınırlıdır.
Taşınmazın devri halinde de eski borçlu borçtan kişisel olarak sorumlu olmaya devam eder. Alacaklı, alacağını tahsil edemezse rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip açarken hem borçlusunu hem de taşınmaz malikini muhatap almak durumundadır. Bu uygulama zorluklar yarattığından Medeni Kanunumuz, taşınmazın temlik edilmesi halinde borcun da naklini kolaylaştıran çeşitli hükümler içermektedir.
Yeni malik taşınmazı satın aldığında, borçlu ile anlaşmak sureti ile borcu Borçlar Kanunu hükümlerine göre iç yüklenilmesi sözleşmesi yapmak sureti ile üstüne alabilir. Ancak borcun naklinin gerçekleşmesi borçlu ile üçüncü şahıs arasında yapılan bu sözleşmenin alacaklı tarafından kabulüne bağlıdır. Alacaklıda bu borç yüklenmesini kabul ettiği taktirde, eski borçlu borcundan kurtulur. Alacaklı artık borcun ifasını yeni malikten talep edebilir.Yeni malik borcu üstlenmekle borçtan hem kişisel olarak hem de ipotek nedeni ile ayni olarak sorumlu olur.
Taşınmazı satın alan yeni malikin borcu üstlenmesine ilişkin başka bir hükümde MK.888 maddesinde yer almaktadır. Bu hükme göre yeni malik taşınmazı satın aldığı sırada borcu üstlenmeyi taahhüt eder.Yeni malikin borcu üstlendiği alacaklıya bildirilir. Alacaklı bildirim tarihinden itibaren bir yıl içinde eski borçlusuna kendisine başvurma haklarını saklı tuttuğu yazılı olarak bildirmediği taktirde eski borçlu borcundan kurtulur. Yeni malik borçlu duruma geçer. Alacaklının kabul etmemesi halinde, yeni malik ipotek nedeni ile borçtan taşınmaz değeri ile sorumlu olur, eski borçlunun rehin ile karşılanmayan borçtan kişisel sorumluluğu devam eder.
Yeni malik, borçtan kişisel olarak sorumlu değilse MK.885 maddesinin kendisine sağladığı haktan yararlanarak,taşınmazı ipotekten kurtarma hakkına da sahiptir.
İpotekli taşınmaz devredilebildiği gibi, ipotekli alacakta alacaklı tarafından bir üçüncü kişiye borçlunun onayı alınmaksızın ve tapuya kayıt edilmeksin devredilebilir. Usulüne uygun olarak yazılı şekilde yapılan temlik sözleşmesi ile eski alacaklının yerine yeni alacaklı geçer. İpotek hakkı da asıl alacağa bağlı fer'i bir hak olması nedeni ile temlik ile birlikte diğer fer'i haklarla birlikte yeni alacaklıya geçer. Yeni alacaklının adı talebi üzerine alacaklılar siciline yazılır. Bu kayıt yapılacak tebligatların gerçek alacaklıya ulaşmasını sağlar.
------------
İİK. MADDE 45
----------
Yargıtay 12.H.D. 2009/24854 E.-2010/7094 İçtihat
(Karar Tarihi : 25.03.2010) İncelenen Kararın Mahkemesi: Ayvalık İcra Hukuk Mahkemesi Tarihi: 31.07.2009 Numarası: 2009/26-173 E.-K. Dava türü: İcra takibine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla, okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı banka tarafından borçlu aleyhine genel haciz yolu ile yapılan takipte, Ayvalık İcra Müdürlüğünün 2008/3069 esas sayılı takip dosyasında borçluya örnek 7 ödeme emri tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı başvuruda aynı alacakla ilgili olarak Ayvalık İcra Müdürlüğünün 2008/3158 esas sayılı takip dosyası ile de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, İİK.nun 45. maddesi gereğince bu takip sonuçlanmadan yapılan ilamsız takibin mükerrer olduğunu ileri sürmüştür. Mükerrerlik itirazı borca itiraz niteliğinde olup, İİK.nun 62.maddesi gereğince borçlunun bu itirazını yasal süresi içinde icra dairesine bildirmesi zorunludur. İcra mahkemesine yapılan bu başvurunun hukuki sonuç doğurmayacağından reddi gerekirken, işin esası incelenerek takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. KARAR : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. F.KADI N.HACIMAHMUTOĞLU N.ŞİMŞEK Y.Z.AKSOY N.TANLIK |
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 45 :Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir. (Ek Fıkra: 21/2/2007-5582/1 md.) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan rehinle temin edilmiş alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir veya haciz yoluna başvurulabilir. Poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuzdur. İpotekle temin edilmiş faiz ve senelik taksit alacaklarında, alacaklının intihabına ve borçlunun sıfatına göre, rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yahut iflas yollarına müracaat olunabilir. (Ek fıkra: 27/5/1933 - 2228/1 md.; Mülga: 29/6/1956 - 6763/42 md.) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderene aittir.