“Put” denilen şeyin insanın iç dünyasındaki kökü, heva ve heveslerdir. Veya bu
heveslerin karşılığı olan isimlerdir. İnsanlar o “isimlere” kendilerince
anlam yüklüyor ve bu anlamı prestij kabul ederek yüceltiyorlar.
Bu “isimlere”
kimseyi dokundurtmuyorlar ve etraflarında atomu parçalamaktan da zor önyargılar
oluşturuyorlar. Putları kırmak, aslında içimizdeki bu “isimleri” alaşağı etmek
ve etraflarında oluşturulan önyargıları kırmak demek oluyor. Putlar içimizdeki
heves ve hevâlar, zan ve kuruntulardır. Taştan, tahtadan yapılmış
şekilleri de nefislerin hevâsının dışa vurmuş sembolleridir.
Kur’an’da
Araplara ait üç putun “ismi” özellikle veriliyor.
“Lât
ve Uzza’yı ve diğer üçüncüsü Menat’ı gördünüz mü?” (Necm; 53/19-20)
Sonra bunların aslında ne olduğu açıklanıyor: “Onlar”, gerçekte “Sizin ve atalarınızın taktığı bir takım
isimlerden başka bir şey değildir.” (Necm; 53/23) Yine “Onlar” , “Zanna ve nefislerinin arzularına tabi oluyorlar” (Necm;
53/23).
Lât
“isminin” bugünkü karşılığı “otorite”, Uzza isminin bugünkü karşılığı “güç,
kuvvet” , “Menat”ın bugünkü karşılığı “para” demektir.
Demek ki Kâbe’de bulunan üç put: Lât (Otorite), Uzza (Güç), Menat (Para)ymış!
O zaman puta
tapmak; içimizdeki otorite hevesine, gücü elimde bulundurma arzusuna, ve
paraya(Altın, petrol, pırlanta, mal-mülk edinme) râm olmak, tabi olmak ve bu
uğurda savaşlar dahil her türlü yolu ve zulmü normal görmekmiş!
“Otorite,
güç ve para! Bunlar sizin ve atalarınızın taktığı bir takım isimlerden başka
bir şey değildir! Onlar gerçekte zanna ve nefislerinin isteklerine/arzularına
tabi oluyorlar…” Bunlara ulaşmak için her yolu
mübah görüyorlar ve gözleri bu putlardan başka hiçbir şeyi görmüyor;
dolayısıyla otorite, güç ve para tapınma nesnesi (put) haline geliyor.
Otoriteyi, gücü ve parayı kendilerinde toplamak/biriktirmek istiyorlar. Bunları
elde etmek için girmedikleri kılık, atmadıkları takla kalmıyor. Bunlar için
savaşıyor, vuruşuyor, kan döküp fesat çıkarıyorlar!
Yaşadığımız
çağa dikkat ediniz: Otorite sevdasından emperyalizm, güç
sevdasından faşizm, para hırsından kapitalizm doğmuştur. Diyebiliriz
ki insanlığın ezelî ve ebedî sorunu; Lât (otorite), Uzza (güç/kuvvet) ve Menat
(para)dır.
Oysa
Allah şöyle diyor:
Allah’tan başka
otorite yoktur. (La ilahe illallah)
Güç ve kuvvet
yalnızca Allah’a aittir. (La havle ve la guvvete illa billah)
Mülk Allah’ındır.
(Lehu’l-Mülk)
Bunlar yok olup,
kırılıp dökülmüş putlar değil, yani yok olup gitmiş taşlar, tahtalar değil,
içimizde yaşayan putlardır: Lât, Uzza ve Menat. Otorite, güç ve para! Dünyadaki savaşları, kan ve gözyaşını
anlamak için bu gerçekleri iyi bilmek gerekir. Gerisi boş lâf!
Abdullah Günay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderene aittir.