07 Aralık 2019

“Horoz, melek gördüğünde öter; eşek, şeytan gördüğünde anırır” Hadisi Ne demek istiyor ?..





Kaziyye’nin sûru mezkûr olmadığına göre ba’ziyye hükmündedir. Sûrun ba’ziyye olması her eşeğin şeytan gördüğünde anırmadığını ve her anırmanın şeytan görmekten kaynaklanmadığını anlatır. Buna göre şu mânâ anlaşılır: Horozların bazıları kimi zaman melek gördüğü için öter; eşeklerin de kimisi bâzan şeytan gördüğü için anırır.

Peki, ilm-i mantık ve lisan-ı arabîninkaidelerini bilmek bize ne katar?

Bu hadisin her eşeğin şeytan gördüğünde anırdığı veya her anırmanın şeytan görme yüzünden olduğu gibi bir anlamı ifâde etmediğini bildirir. Dolayısıyla genelleme yaparak hadisin ifâde etmediği bir anlamı ona yükleme hatasına düşmememizi sağlar. Düşünerek şeytana insanı saptırmaktan başka bir vazife biçen bu âyete de ilişebilirsin. Tabi Allah’ın dini hakkında ihtiyatlı olmak, takvayı iltizam etmek, bilemediğimiz gaybî hususlarda temkinle hareket etmek gibi bir davranış ile en ufak bir şüpheye, asılsız bir zanna binâen sahih bir hadisi derhal süpürüp atmak gibi bir yanlışa düşmemeliyiz..

Dolayısıyla her horoz veya her eşek değil, mâlum horoz ve eşekler kastedilmiş olabilir. Fakat bu ihtimal zayıftır. Ya da lâm-ı târif cins için olabilir. Bu durumda ya istiğrak için olur ki; buna göre “her horoz ve her eşek…” anlamını ifade eder. Bizce bu ihtimal de kuvvetli değildir. Ya da istiğrak kastedilmez; bu durumda “bazı horoz ve eşekler…” anlamı çıkar. Ayrıca hadiste şeytan lafzınekira olarak gelmiştir. Dolayısıyla bu sözden kasıt bildiğimiz şeytan olabileceği gibi Arap dili ile toplumunda ve dahi lisan-ı Şeriatta yılan gibi zararlı canlılara da şeytan lafzının ıtlak edildiği göz önünde bulundurulursa, bu mânâ da kastedilmiş olabilir. Hadisin ilk kısmında melek kelimesinin geçiyor olması ikinci kısmında yer alan şeytan kelimesinin onun mukâbili olan varlık olmasını zorunlu kılmaz. Nitekim bu hadisin şâhidi kabilinden şöylebir rivâyet de mevcuttur:

 Câbir b. Abdullah ve Ubâde b. Sâmit Rasulullah’tan aktarıyor

“Ey Müslümanlar topluluğu! Ayak sesleri kesilip ortalık ıssızlaştıktan sonra dışarıya (taşraya) çok çıkmayın! Zira Allah Telâla’nın geceleyin yeryüzüne yaydığı kimi (vahşi)canlılar vardır. Öyleyse kim bir köpeğin havlamasını veya eşeğin anırmasını duyarsa şeytandan Allah’a sığınsın. Zira onlar sizin göremediğiniz şeyleri görürler. (en-Nesaî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 10712, Amelu’l-Yevm ve’l-leyle, 942; el-Buhâri, el-Edebu’l-Müfred, 1233; Müsnedü’ş-Şaşi, 1198.) 

Görüldüğü gibi hadisin bu şâhidi “şeytan”dan kastedilenin vahşi ve zararlı hayvanlar olduğunu anlamamız noktasında bize yardımcı olmaktadır. Özellikle rivâyetin “takip, tertip ve illet” mânâsını ifade eden edatıyla şeklinde vârit olması bunu destekleyen mühim bir lafzî karinedir. 

Nitekim köpeklerin havlamasının da buhadiste zikredilmiş olması meselenin eşekle sınırlı bir durum olmadığını göstermektedir. Köpek gibi hayvanların bizim fark edemediğimiz bazı ses ve canlıları algılayabilip tepki verdiği köpek besleyenlerin veya geceleyin bu hayvanları gözlemlemiş olanların gâyet iyi bildiği bir husustur.

Özellikle Arabistan gibi sıcak arâzilerde zehirlive yırtıcı hayvanlar gündüzün kavurucu sıcaklarında yuvalarına sığınırlarken gece serin vakitlerde avlanmaya çıkarlar. Gecenin zifirî karanlığında çölde dolaşmanın gündüzleri dolaşmaktan çok daha tehlikeli olduğu malumdur.

Hadis-i şerifte geçen şeytan kelimesi Arapçada karada yaşayan büyük-küçük her türlü canlı, haşerat, sürüngen için kullanılan bir kelimedir. Dolayısıyla mezkûr hadis-i şeriflerdeki sakındırmanın bu gibi tehlikelere karşı olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Üzülerek söylemek zorundayım ki, bir hadisin mânâsını tam olarak anlayabilmenin en başta gelen şartlarından birisinin elimizde mevcut olan bütün varyantları, şevâhid ve mütabaatı incelemek olduğunu henüz bilmiyorsunuz.

Kararınız baştan belli olduğu için evvelâ anlamaya çalışmak yerine bir çırpıda inkâr etme yolunu tercih ediyorsunuz. Sonra da “Usûl-u Hadis bilmiyorsam ne olmuş yani?”  diyorsunuz.

Siz öğrenmeye açık olmazsanız bizler meseleyi nasıl anlatabiliriz ki ?..


Horozlar genelde sabah namazına yakın öterler; hele eski zamanda insanları sabah namazına uyandırırlardı.Geceleyin seher gibi mübarek vakitlerde sanki Allah’ın rahmetine tâlip olmamızı istercesine harekete geçen horozların bizi namaza kaldıran ötüşlerinin rahmet meleklerini görmekten dolayı olması hakikatten hiç de uzak değildir. Hadisin diğer varyantlarında geceleyin kaydıyla gelmesini nazar-ı itibara alarak, eşeğin geceleyin herkes uykuda iken anırmasının pek hayra alâmet olmayabileceğini anlamak da pek zor olmasa gerektir.

Kur’an-ı Kerim’de cinnî şeytanlar gibi insî şeytanların da varlığından haber verilmesi hatırda tutulursa burada bahsedilen şeytanın insî bir şeytan, mesela bahçeye, ahıra giren bir hırsız olmasının dahî maksud-ı âli-i Hazret-i Risalet penâhî’den uzak olmadığı söylenebilir. Bu hadis haber vermese bile gecenin bir vakti durduk yere anırmaya veya havlamaya başlayan eşek ve köpeğin neye tepki gösterdiği kırsal yerleşimde yaşayan ev ahâlisinin kalbine sürur değil telaş verecek bir durumdur.

Eşek ve köpek genellikle korktuğu veya rahatsızlık duyduğu tehlike anlarında bu tarz reaksiyonlar gösterir. Bu korku ve tehlikenin sebebi bir yılan olabileceği gibi, insî veya cinnî bir şeytan da olabilir. Hangisi olursa olsun,


Allah’a sığınmayı gerektirecek bir durumun mevcudiyeti ortadadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderene aittir.

UYARI

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderene aittir.