Bu gün içinde tüm Türkler,
ölümsüzlüğün simgesi olan ve Türk Mitolojisi’ne göre tüm insanların türediği
ağaç olan Akçaçam Ağaçları süslenir ve altında türlü gelenkesel oyunlar
oynanır, kopuz eşliğinde şarkılar söylenir ve eğlenceler düzenlenirdi.
Bu geleneğin yine anayurtları
Orta Asya olan ve türlü nedenlerle Mezapotamya’ya göçen Sümerler’e Türklerden
geçtiği oradan da Anadolu aracılığıyla Eski Roma’ya değin uzandığı ve günümüze
kadar gelip günümüzdeki 1 Ocak yılbaşının temelini oluşturduğu sanılmaktadır.
Ayrıca
söz biçim olarak Türklerdeki Paktıgan ve Koçagan bayramlarıyla da uyumludur.
Gündönümüne dayalı bayramlarda böylece üçlü bir silsile oluşmaktadır. Nar
sözcüğü güneş (günümüz moğolcasında Nara) anlamına gelir, dugan ise doğmak
fiili ile bağlantılıdır. Narduqan kelimesi Moğol dilindeki “nar” (güneş), Türk
dilindeki “tuqan» (doğan, doğan) sözcüklerinden oluşmuştur. Tatarlar bu bayrama
“Koyaş Tuğa», yani «Güneş Doğan» günü derler, Başkurtlar, Udmurtlar «Nardugan»
veya «Mardugan», Mişer Tatarları «Raştua», Çuvaşlar “Nartavan» ya da
«Nartukan», Zırizyalar «Nardava», Mokşalar «Nardvan” olarak bilirler.”
Çam Süsleme Geleneği: Nardugan
Hıristiyanların İsa'nın doğuşu olarak kutladığı Noel
bayramı, eski Türklerin yeniden doğuş bayramıdır.
Türklerin, tek Tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün
tam ortasında bir akçam ağacı bulunuyor.
Buna hayat ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve
işlemelerimizde görebiliriz.
Türklerde güneş çok önemli. İnançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin
uzamaya başladığı 22 Aralık'ta gece gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan
sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor. İşte bu güneşin zaferini,
yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle akçam ağacı altında
kutluyorlar. Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor.
-Bayramın adı NARDUGAN
(nar=güneş, tugan, dugan=doğan) Doğan güneş.
Güneşi geri verdi diye Tanrı Ülgen'e dualar ediyorlar. Duaları Tanrıya
gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar,dallarına bantlar bağlayarak o
yıl için dilekler diliyorlar Tanrıdan.
Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın etrafında
şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar. Yaşlılar,büyük babalar, nineler
ziyaret ediliyor, aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar.
Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve
dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur gelirmiş.
Akçam ağacı yalnız Orta Asya'da yetişiyormuş. Filistin'de bu ağacı
bilmezlermiş, bu yüzden olayın ; Türklerden Hıristiyanlara geçtiği ve
bunu da Hunların Avrupa'ya gelişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları
söyleniyor.
Ağaç kültü birçok doğa inançlarının barındırdığı animizimde, ağaçların saygı
gösterilmesi gereken bir ruha sahib oldukları, ve ağaçlara gösterilen saygı,
bereketi etkilediğine inanmaktan kaynaklanan bir kült'dür.
Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilikte, ve kuzeyamerikanın yerli
inançlarında, ayrıca birde dünyanın merkezinde durduğuna, ve yer ve gök alemini
birleştirdiğine inanılan "Dünyalar ağacı" vardır.
Ağaca tapınmanin izleri Oğuzlara kadar muhafaza edilmişdir: “Bay Terek”, “Temir
Kavak” , veya “Hayat Ağacı” denilen kutsal “Evliya Ağaç” inanışına benzer
inanclar sadece Türk mitolojisinde değil tüm dünya mitolojilerinde
rastlanabilir.
Kaynak: http://universumcorpusnostrum.blogspot.com/2012/12/cam-susleme-gelenegi-nardugan.html
, https://www.turkishnews.com/tr/content/2018/11/08/nardugan-bayrami-ve-ayaz-ata/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderene aittir.